Fehmu’s Selef (Selefin Anlayışı) ve Menhecu’s Selef Selefin Metodu) Ayrı Şeyler midir ?
Asrın acaipliklerinden bir tanesi de, selefin fehmi ile mehecini tefrik ederek, birincisini nefyedip ikincisini ispat ve kabul ettiğini söyleyen bir zümrenin zuhur etmesidir. Memleketimizde kitap ve sünnet ile amel etmek adı altında mezhepsilik da’veti yapan, kendilerine Yarpuzlu Ebu Said fırkası diyebileceğimiz bu kimselerin bu iddiaları, şahit olduğumuz ve her geçen gün bir yenisine şahit olmaya devam ettiğimiz ilk şazlıkları olmamakla beraber, bize göre bütün sapkınlıklarının altında yatan esas mesele, işte tam burası, yani selefî da’veti daha ilk basamağında yanlış anlamış olmalarıdır. Temel fasid olunca, binanın fesadından veya salahından uzunca bahsetmeye de hacet olmasa gerek.
Özet ile bu iddia, “ hum ricalun ve nahnu rical ” ( onlar da insandı, bizde insanız ) kandırmacasından başkası değildir. Onlara göre, “ selefin menheci, doğrudan kitap ve sünnetten olmaktı. Bizlerde onların bu menhecine uyar, doğrudan kitap ve sünnetten alırız. Bununla beraber, onların fehminin bizim için bir bağlayıcılığı olmadığı gibi, onların anlayışları kendilerine , bizim anlayışımız bizedir.”
“ Ağızlarından çıkan bu söz, ne kadar büyük oldu. Oysa onların söylediği yalandan başkası değildir.” (Kehf:5)
Bu muhdes/uyduruk metod – yani selefin menhecini benimseme iddiası ile beraber, fehmini kabul etmeme, Buti’nin – bahsi gelecek olan – sakıt kitabında, “ selefe ittiba etmek, ancak nasları tefsir ve tevil ettikleri kavâide ve hüküm kaynaklarına olan nazar ve ictihat usullerine rucû etmek ile olur” ( Bk. s.112 ) sözleri ile anlatmaya çalıştığı şeyin bizâtihî kendisidir.
Biz selefîler, Ebu Said fırkasının, bu ve bunun dışındaki, alemde emsali görülmemiş, nev’i fırkalarına münhasır acaipliklerden ve sapkınlıklarından, - onlar bundan tövbe edip tövbelerini ilan edinceye dek- beriyiz, onlar da bizim selefiliğimizden beridirler.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment