Seyyid Kutub’un kitapları okunur mu ?
Allame Şeyh Muhammed Salih el-Useymin -rahimehullah-
Soru: Gençlere, Seyit Kutub’un kitaplarını, özellikle de “Fizilali Kuran”, “yoldaki işaretler” ve “beni neden idam ettiler” adlı eserlerini okumalarını tavsiye eden kişi hakkında ki görüşünüz nedir?
Cevap: Benim görüşüm şöyledir -Allah seni mübarek kılsın-. Allah'a, rasulüne ve Müslüman kardeşlerine nasihat etmek isteyen kimse, insanları eski alimlerin yazdığı tefsir ve diğer kitapları okumaya teşvik eder. O kitaplar daha bereketli ve sonradan gelenlerin kaleme aldıklarından daha güzeldir.Seyyit Kutup’un -rahimehullah- tefsirinde çok büyük yanlışlar vardır. Allah’tan,onun günahlarını affetmesini umarız. O, istivanın tefsirinde ve “kul huvallahu ahad” suresinin tefsirinde ve bazı peygamberleri ağza alınmayacak şeylerle
nitelemesinde çok büyük yanlışlara düşmüştür. 1
Muhaddis Şeyh el-Elbani -rahimehullah-
1- Şeyh el-Elbani, “El-Avasim mimma fi kutubi Seyyid Kutub mine’l-Kavasim” adlı kitabın sonuna şu dipnotları düşmüştür:“Seyyit Kutub’a verdiğin tüm reddiyeler hak ve doğrudur. Bu reddiyelerini okuyan ve az da olsa İslam kültürüne sahip olan okuyucu, Seyyit Kutup’un İslam dininin usul ve ferini bilmediğini anlar. Kardeşim (Rabi) bu kişinin İslam dini hakkında ki cehaletini ve inhirafını ortaya koymandan dolayı Allah Teala senin en güzel bir sekilde karşılığını versin.” 2
2- Şeyh bir kiŞiyle tartışırken konuya girerek Şöyle diyor: “Ben bir keresinde Seyyit Kutup’la alakalı olarak konuŞmustum. Sen Abdullah Azzam’ı tanır mısın?
Adam: Evet tanırım.
Şeyh: Allah hayrını versin. Abdullah Azzam burada Müslüman kardeşler cemaatindendi. Kısa zaman önce yaklaŞık yedi, sekiz sene kadar oluyor,Müslüman kardeşler el-Elbani’yi, derslerini ve onun davetiyle ilgili her şeyi boykot etme kararı aldılar. Abdullah Azzam Müslüman kardeşler içinde el-Elbani’nin tüm derslerine gelen ve bu dersleri hiç kaçırmayan tek kişiydi. Elinde küçük bir defter ve kalemle dersi dinler ve notlar alırdı. Bu şahsı biz gerçekten sevmiştik. Ancak o, el-Elbani’nin boykot edilme kakarı çıkınca, derslerimize katılmaz oldu. Bir defasında namazdan çıkarken, onunla Şuheyb camisinde karşılaştım. Selam verdim ve doğal olarak oda selamı mı aldı ama utangaç bir tavırdaydı. Çünkü alınan karara muhalefet edemezdi.
Ben ona, “bu tavır ne böyle, İslam size bunu mu emrediyor dedim?” Oda bana,
“bu yaz bulutudur, yakında açılır” diye yanıt verdi. Günler sonra evime ziyaretime gelmiş ne var ki beni evde bulamamış. Daha sonra, benim nerde olduğumu soruşturarak, damadımın evinde olduğumu öğrenmiş. O vakitler damadımın evi, şehir merkezindeydi. Bir gün gelip, kapıyı çaldı ve içeri girdi. Ona “hoş geldin” dedik. Bana, sizin evinize geldim, ama evde kimse yoktu. Bildiğiniz üzere ben sizin ilminizden faydalanma konusunda çok azimliyim” dedi ve benzeri cümleler kurdu. Bende ona, “evet bende öyle biliyordum ancak bu alınan boykot kararı da neyin nesidir dedim?” O da bana, “çünkü sen Seyyit kutup’u tekfir etmişsin” dedi.
- İşte olayın şahit/ilgili bölümü burası -.
Ben de ona, “sen ne diyorsun? Ben mi tekfir etmişim Seyit Kutup'u” dedim?” O da, “sen, Seyyit Kutup, Hadid suresinde ve zannedersem “Kul huvallahu ehad” suresinde vahdetulvucud akidesini ispat ediyor demişsin” diye bana yanıt verdi. Ben ona, “evet tasavvufçuların sözünü nakletmiş ve onun bu sözünden vahdetulvucud sözünü söylediğinden baska bir şey anlaşılmamakta. Ancak sen derslerime gelen birisi olarak bizleri en iyi tanıyanlardan birisisin. Bizim bir kuralımız var, Bizler insanları küfre düşseler bile ancak hüccet ikame ettikten sonra tekfir ederiz. Ben yanı dibinizdeyken, böyle bir boykot kararını nasıl alırsınız. Bir kişi gönderip, neden Seyit Kutup’u tekfir ettiğimin doğruluğunu araştırmıyorsun?” O gün damadım Nizam’ın evine geldiğinde yanında Ali es-Sitri de vardı. Ona “Seyyit Kutup şu surede şöyle şöyle diyor….” dedim. O da kalkıp, “Seyyit Kutup'un kitaplarının baska bir yerinde Allah’a, rasulüne ve tevhide iman ettiğini bize gösterdi …” Ona şöyle dedik: “Bak kardeşim onun söylediği doğrular hakkında biz bir şey demedik. Bizim karşı çıktığımız sey onun kaleme aldığı yanlış söylemleri, ortaya koyduğu batıllarıdır”. Tüm bu açıklamalarımıza rağmen, adı geçen bu şahıs, Müçtema adlı dergide, “Şeyh el-Elbani, Seyyit Kutup’u tekfir ediyor” başlıklı birkaç makale daha yayınladı. Olay gerçekten çok uzun. Bizi ilgilendiren tarafı ise, bizler ona meramımızı anlatıyor ne demek istediğimizi söylüyoruz, o kalkıp arkamızdan “el-Elbani Seyyit Kutup’u tekfir ediyor” diyor. Bu adam aynı, “Şeyh el-Elbani Seyyit Kutup’u falanca yerde övdü” diyen kimse gibidir. Bu insanlar heva sahibi kişilerdir. Elimizden, onlar için Allah’a dua etmekten başka bir şey gelmemektedir.
[İnsanları, imana gelsinler diye sen mi zorlayacaksın]” Yunus/99 3
Allame Şeyh Abdulaziz b. Baz -rahimehullah-
1- Seyyit Kutup “Kutubun ve Şahsiyatun” adlı kitabının 242. sayfasında Muaviye b. Ebi Süfyan ve Amr b. el-As’ın hakkında şöyle demektedir: “Muaviye ve arkadası Amr, Ali’ye olan üstünlüklerini, kişilerin içini iyi bilmekle ve uygun zamanda en uygun bir sekilde davranma konusunda daha tecrübeli
olmakla değil, her türlü silahı kullanmada özgür olmalarından dolayı kazanmışlardır. Buna karşılık Ali’nin ahlakı, verdiği bu mücadelede sadece uygun araçları kullanmada sınırlı kılıyordu.Muaviye ve arkadası yalana, sahtekârlığa, hileye, münafıklığa, rüşvete ve kişileri satın almaya meylederken, Ali bu aşağılık konuma inemezdi. Bu yüzden o ikisinin başarması ve Ali’nin kaybetmesi normaldi. Ama bu kaybetme öyle bir kaybetmedir ki, her türlü elde edilen başarıdan daha şereflidir.”
Allame Şeyh Abdulaziz b. Baz’a -rahimehullah- bu sözler okunup, soru sorulunca şöyle cevap verdi: “çok çirkin bir söz, bu çok çirkin bir söz, Bu sözlerde Muaviye ve Amr b. el-As’a sövme vardır. Bu sözün tümü çok çirkin ve münkerdir. Muaviye, Amr ve onlarla beraber olanlar müçtehittirler ve hata etmişlerdir. Müçtehitler hata ettiklerinde Allah onları affeder. Allah bizleri de affetsin.”
Soruyu soran kişi: “Muaviye ve Amr hakkında münafıklık kelimesini kullanmasından dolayı bu kişi tekfir edilir mi?”
Şeyh: “Bu söz hatadır ve yanlıştır. Sahabelerden bazısına yada birine sövmesi münkerdir ve fısıktır. Bu sözün sahibine edep öğretilmeli, Allah bizleri korusun !Ancak sahabelerin çoğuna söver yada onlara fasık derse mürted olup dinden çıkar. Çünkü sahabeler bu dinin tasıyıcıları, nakledicileridir. Onlara sövmek,dine dil uzatmak manasına gelir.”
Soran kisi: “İçinde bu türden sözler içeren kitaplar yasaklanmalı mıdır sizce?”
Şeyh: Bu kitapların parçalanıp, yırtılması gerekir.
Şeyh: Bu söylenenler gazetede mi yazıyor?
Soran kisi: Hayır, bir kitapta yazıyor.
Şeyh: Kimin kitabı?
Soran kisi: Seyyit Kutup’un kitabında
Şeyh: Bu çok çirkin bir söz
Soru soran kisi: bu sözler onun “Kutubun ve Şahsiyatun” adlı kitabında geçmekte. 4
2- Seyyit Kutup -Allah onu affetsin- “Fizilali Kuran” adlı tefsirinde “Rahman arşa istiva etti” ayetiyle ilgili olarak söyle demiştir:
“Arşa istiva etme konusunda şöyle diyebiliriz, bu arşın üzerinde hâkimiyet
kurmadan kinayedir.” 5
Allame Şeyh Abdulaziz b. Baz –rahimehullah- dedi ki:
“Bu fasid bir sözdür. İstivanın manasına hakimiyet kurma diyerek, istivanın manasını ispat etmemiş, bilinen manasını da inkar etmiştir. İstivanın manası arşın üzerine çıkmaktır. Onun bu sözü batıldır. Bunlar bize, onun zavallı ve tefsir konusunda yolunu şaşırmıs olan birisi olduğunu göstermektedir. Derste bulunanlarda birisi Şeyh’e, “bazı kişiler sürekli olarak bize bu kitabı okumamızı tavsiye ediyor” diyince, Şeyhte ona “hayır bunu söyleyen yanlış yapmıştır, bu yanlıştır” diye cevap vererek, “inşallah onun hakkında yazı yazacağız” dedi.6 7
----------------------------------------------------------------------------------------------------
1 “Akvalu’l-Ulema fi ibtali kavaidi ve makalati Adnan Arur” adlı kaset. Daha sonra seyh
1421.02.24 tarihinde üzerine imza atmıstır.
2 Hayatının sonunda kendi el yazısıyla yazdığı not. Genis bilgi için bkz: “el-Avasim fi kutubi
Seyyid Kutub mine’l-Kavasim.”
3 Seyh’e ait “Mefahimu yecibu en tusahhah” adlı kaset.
4 Riyazussalihin Serhi, 1416.07.18 Pazar.
5 Bkz: Fizilali Kuran 4/2328, 6/3408, 12. Baskı, 1406 Daru’l-Đlim.
6 Tescilatu Minhac’i-Sünne, Riyad 1413, Bu konusma seyhin Riyad’ta evinde yaptığı ders
sırasında kayıt edilmistir.
7 Daha genis bilgi ve diğer ehli sünnet alimlerinin de görüslerini duymak için kendi orijinal
sesleriyle kayıt edilen kaset için bkz:
http://www.sahab.net/forums/showthread.php?t=365231
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment